AYM, Can Atalay hakkındaki ihlal başvurusunu 12 Ekim’de görüşecek

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi davasında 18 yıl hapis cezası alan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın “yasama dokunulmazlığı” gerekçesiyle yaptığı hak ihlali başvurusunu 12 Ekim’de görüşecek.

AYM İkinci Bölümü, Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Gezi davası hükümlüsü Can Atalay hakkındaki hak ihlali başvurusunu AYM Genel Kuruluna sevk etmişti. 

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra Hatay milletvekili seçilen, tahliye ve yargılamanın durması istemi Yargıtay tarafından reddedilen Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu.

İkinci Bölüm tarafından, “başvurunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü’nün 28’inci maddesi uyarınca Genel Kurula sevkine” karar verilmişti.

15 üyeden oluşan AYM Genel Kurulu, Can Atalay hakkındaki ihlal başvurusunu 12 Ekim Perşembe günü yapacağı toplantıda görüşme kararı aldı.

Atalay’ın vekilliği

Bu süreçte kesinleşen mahkûmiyet kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunması halinde Atalay’ın milletvekilliği düşecek. AYM Genel Kurulu’nun Ömer Faruk Gergerlioğlu örneğinde olduğu gibi olası bir ihlal kararı vermesi durumunda ise Atalay’a yeniden milletvekilliği yolu açılabilir.

Ne olmuştu?

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile TİP’ten milletvekili seçilen Can Atalay’la Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’e verilen 18’er yıl hapis cezalarını onadı. Gezi Parkı eylemlerini “toplum mühendisliği ve iki yıl önceden hükümeti devirmek için planlanmış şiddet hareketi” olarak tanımlayan Yargıtay, İstanbul Başsavcılığı’nın ilk günden bu yana tartışılan Açık Toplum Vakfı, Otpor ve Canvas aracılığıyla eylemlerin organize edildiği görüşünü tekrarladı.

Kararda, cezası onanan sanıklardan Can Atalay ve Tayfun Kahraman için ilginç bir yorum yapıldı. Bu iki ismin de Kavala gibi “hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları gerektiği” vurgulandı. Buna karşılık, yerel mahkeme ve istinaf mahkemesinin sadece hükümeti devirmeye teşebbüs etmeye yardım suçundan 18’er yıl ceza verdiği ifade edildi. Yerel mahkeme ile istinaf mahkemesinin cezada yanılgıya düştükleri ancak savcılık daha ağır ceza talebiyle Yargıtay’a başvurmadığından cezanın bu şekilde onandığı vurgulandı.

Bu süreçte Can Atalay’ın avukatları da AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Başvuruda milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazanan Atalay’ın yargılamada durma kararı verilmesi talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddia edildi.

TIKLAYIN – Yargıtay’ın Can Atalay acelesi: AYM, 27 Eylül’de tarih verdi, Yargıtay, Berberoğlu örneğine rağmen Atalay’ın cezasını bir gün sonra onadı

TIKLAYIN | Yargıtay, Gezi’de AİHM kararı ile AYM içtihadını dikkate almadı, cemaat dinlemelerini kanıt saydı, cezaları az bularak onadı

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir